Merhaba, Ne çok koşuşturuyoruz gün içinde oradan oraya. Kent yaşamının vazgeçilmez unsuru; hız! Hep bir yerlere yetişme telaşı. Bu telaş, trafik keşmekeşiyle, sel felaketleriyle, gittikçe artan kanser başta olmak üzere hastalıklarla, griye teslim olmuş yerleşim birimleriyle strese dönüşüp, bedenimizi ve ruhumuzu yıpratıyor. İnsanlığın göçebelikten yerleşik düzene geçmesiyle birlikte günümüze kadar gelen süreçte kentlerin yükü gittikçe arttı. Endüstri devrimiyle ise kentler gelişti ve dönüştü. Sağlık, beden ve ruhen tam iyilik hali olarak tanımlanır. Peki yaşadığımız kentlerin sağlığı? Hep daha fazlasını elde etme uğruna yaşadığımız yerlerin de “sağlıklı” olması gerektiğini göz ardı ettik yıllarca. Sularımızı kirlettik, ağaçlarımızı kestik, yeşil alanlarımızı daralttık ve hatta yok ettik, dev kulelere hapsolduk, trafiği felç ettik. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaklaşık çeyrek asır önce durumun vahametinin farkına vararak, Sağlıklı Şehirler Hareketi’ni başlattı. Amaç; yaşanabilir ve sürdürülebilir “sağlıklı” kentlerdi. Kentlerde yaşayan her canlı için ve hatta bizzati kentin kendisi için “sağlıklı bir gelecek” inşa etmekti hedef. DSÖ, bu hedef için en büyük işbirliğini ise “yerel yönetimlerle” yapma kararı almış ve kent yöneticileriyle birlikte yola devam ediyor. Çünkü, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin de toplantılarda dile getirdiği gibi yerel yöneticiler “kentin doktorlarıydı.” DSÖ, Sağlıklı Şehirler Hareketi’ni dünyada 6 bölgede yürütüyor. Şu an bu harekete katılan kent sayısı bini bulmuş durumda. Türkiye ise Avrupa bölgesi sınırları içinde yer alıyor. Türkiye’nin bu hareket içinde bulunmasında önderliği ise Bursa Büyükşehir Belediyesi yapmış 90’lı yıllarda. 2005 yılında ise daha kurumsal bir çizgide faaliyetlerini yürütmek için 10 kurucu üye ile birlikte Sağlıklı Kentler Birliği kurulmuş. Kuruluşundan bugüne de başkanlığı yine Bursa Büyükşehir Belediyesi yürütüyor. Anadolu Yerel Yönetim Dergisi olarak 12 yıldır Türkiye’de daha sağlıklı kentler yaratılması adına ortaya konan çalışmaları SKB Müdürü Murat Ar ile konuştuk. Çokça şey öğrendiğimiz bu sohbetimizi sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Ama yine de buradan sağlıklı kentler yaratmak için birkaç tüyo vereyim: Toplu taşıma araçlarını kullanın. Bisiklete binin. Bisiklet yolları yapılması için talepte bulunun. Elektrik ve su tasarrufu yapın. Çevreyi ve su kaynaklarını kirletmeyin, kirletenleri uyarın. Geri dönüşüm konusunda duyarlı olun. Ağaç dikin. Yeşil alanları artırın. Karbon ayak izinizi azaltın. Daha yaşanabilir ve sağlıklı bir gelecek, önce bizim ve bizim taleplerimizle kent yöneticilerinin elinde. Bu yüzden yapabiliriz! Sağlıcakla kalın.